
Vatandaşlık ve oturum izni hakkında hâlâ birçok yanlış bilgi dolaşıyor. Bugün bu kafa karışıklıklarını ortadan kaldırmak ve net bir çerçeve sunmak istiyoruz. En yaygın yanlış inanışlardan biri şu: Bir ülkeden oturum izni aldıysanız orada yaşamak zorundasınız… ya da vatandaş olduğunuz ülkede mutlaka ikamet etmelisiniz. Gerçek şu ki, bu genellemeler çoğu zaman geçerli değil.
Oturum izni, her zaman yerleşmek için alınmaz. Bazı ülkelerde bu izin zamanla vatandaşlığa giden yolu da açabilir. Fiziksel olarak çok az bulunarak oturum alabilir, bir süre sonra vatandaşlığa başvurabilirsiniz. Bu elbette biraz zaman, belki dil öğrenimi veya kültürel adaptasyon gerektirir. Ama vatandaşlık için büyük bağışlar yapmaktansa, bu daha sürdürülebilir bir yol olabilir.
Örneğin Honduras. Belki herkesin yaşamak isteyeceği bir yer değil ama Karayip’teki Roatán Adası gibi expatlar için cazip bölgeleri var. Oradan oturum almak, orada yaşamak zorunda olduğunuz anlamına gelmez. Size bir seçenek sunar.
Hangi ülkenin ne kadar fiziksel varlık istediği ise tamamen farklılık gösterir. ABD örneğin oturum alan kişilerin orada gerçekten yaşamasını bekler. Ama Nikaragua gibi bazı ülkelerde başlangıçta bu şart aranmaz; fakat ilerleyen yıllarda yenileme ya da vatandaşlık için bu beklenti doğabilir.
Ve tabii ki, oturum izni vatandaşlık anlamına gelmez. Ancak stratejik kurgulandığında bir geçiş yolu olabilir.
Vatandaşlık tarafında da aynı şekilde, yaşamak zorunda olmadığınız seçenekler mevcut.
• St. Kitts & Nevis, vatandaşlık almak için ülkede bir gün bile geçirmenizi istemiyor. Tüm süreç uzaktan yürütülebiliyor. Eğer vergi avantajlarından faydalanmak isterseniz elbette zaman zaman orada bulunmanız gerekir. Ama vatandaşlık için taşınma şartı yok.
• Grenada da aynı şekilde güçlü bir seçenek. Ülkede bulunmadan, dijital olarak başvuruyla vatandaşlık alınabiliyor. Dahası, eş, çocuklar, ebeveynler ve kardeşleri kapsayan geniş aile başvurusu yapılabiliyor. Ayrıca ABD ile E-2 vizesi anlaşması sayesinde, bu vatandaşlık stratejik bir adım hâline geliyor.
Bu konu yalnızca pasaport almakla ilgili değil. Bu, çeşitlendirme yapmak, varlıkları korumak ve gerektiğinde hızlı hareket edebileceğiniz bir sistem kurmakla ilgili. Eğer bugüne kadar yalnızca söylentilere, eksik bilgilere ya da eski tavsiyelere göre hareket ettiyseniz şimdi yeniden düşünmenin tam zamanı.
